Varikosel, erkeklerde sperm üretiminin gerçekleştiği testis (haya) adlı organlardan çıkan kirli kanı toplayarak temizlenmesi için geri taşınması sağlayan toplardamarların (venöz damarlar) genişleyip fonksiyonlarını kaybetmesi ile meydana gelen bir hastalıktır. Uzun süre ayakta duran hastalarda gelişen bacak varisleri ile benzer bir rahatsızlık olmakla birlikte etkilediği organ olan testislerin sperm üretiminde görevli olması nedeniyle uzun vadede kısırlık gibi önemli sorunlara yol açabilmektedir.
Varikosel hastalığı erkeklerde kısırlığa (infertilite) neden olan sebepler içerisinde en sık olarak görülenidir. Yapılan araştırmalarda kısırlık nedeniyle hekime başvuran erkek hastaların yaklaşık %30-40’ında tespit edildiği ortaya konulmuştur. Bozuk olan toplardamarlarda biriken kanın testislerde ısı artışına yol açmaları ve kirli kan içerisinde bulunan toksik ve zararlı maddelerin uzaklaştırılamaması gibi nedenlerle testis dokusu ve dolayısıyla sperm üretim süreci zarar görür.
Sol testisten çıkan toplardamarların vücut içerisinde daha uzun bir mesafe kat ederek ana toplar damara bağlanması nedeniyle çoğunlukla sol tarafta tespit edilebilmesine rağmen iki tarafta da görülebilmektedir. Klinik olarak sıklıkla çocuk sahibi olamama şikayeti ile tanı koyulabileceği gibi, kasıklardan testise doğru uzanan ağrı veya şişlik şeklinde de belirti verebilir.
Uzun süreli varikosel vakalarında testis boyutunda küçülme de gelişebilir. Nadiren de görülse kronik varikosel vakalarında testis boyutlarındaki küçülme erkeklik hormonu olan testosteronun üretimini azaltabilir. Bu durum hastada cinsel istekte azalma ve şertleşme (ereksiyon) güçlüğüne neden olabilir. Varikosel ağrısı uzun süre ayakta durma, ağır egzersiz, cinsel ilişki veya uzun süreli yürüyüş durumlarında artış gösterebilir.
Tanısı hekim tarafından yapılan fizik muayene ve “Skrotal Renkli Doppler Ultrasonografi” ile konulur. Hekim tarafından yapılan fizik muayene bulgularına göre 3 derece olarak sınıflanır. Derece I Varikosel’de hasta ayaktayken yapılan muayene sırasında ıkınma veya öksürme gibi karın basınç artışının sağlandığı durumlarda tespit edilebilen varisli damarlar varken Derece II Varikosel’de karın içi basınç artışı olmaksızın istirahat halinde ele gelen damar genişlemeleri tespit edilir. Derece III Varikosel’de ise hasta ayakta dururken çıplak gözle dışarıdan fark edilebilen genişlemiş toplardamar yapıları mevcuttur. Fizik muayene sırasında testislerin kıvamı ve boyutları da ayrıca not edilir.
Fizik muayene sırasında gereklilik görülmesi halinde “Skrotal Renkli Doppler USG” tetkiki ile toplardamarların genişlikleri, damar içerisinde geriye doğru akımın olup olmadığı ve testis boyutları tespit edilebilir. Spermogram olarak adlandırılan, menideki (ejekülat) sperm hücrelerinin sayısının ve kalitesinin ölçüldüğü yöntemle sperm sayısında azalma, spermlerin şekil (morfoloji) bozuklukları ve sperm hareketlerinde azalma tespit edilebilir.
Varikosel tespit edilen spermogram parametreleri bozulmamış ancak ağrısı olan hastalarda, ameliyat sonrası dönemde ağrının devam edebilmesi riski nedeniyle öncelikli olarak ameliyat düşünülmemelidir. Ameliyat olması önerilen hastalar; spermogram tetkikinde bozukluk saptanan hastalar, daha önceki dönemde çocuk sahibi olmasına rağmen şu an çocuk sahibi olamayan hastalar ve zaman içerisinde kötüleşme ihtimali olması nedeniyle yüksek dereceli varikoseli olan hastalar olarak sıralanabilir. Testislerde ve kasık bölgesindeki ağrısı diğer yöntemlerle geçmeyen hastalarda da varikoselektomi ameliyatı yapılabilir.
Tedavide varikosel hastalığının tespit edildiği taraftaki kasık bölgesindeki cilt dokusu yaklaşık 3-4 cm’lik bir kesi ile açılır. Testise giden damarlar ortaya konulur. Genişleyerek özelliğini kaybetmiş olan damarlar bağlanarak kullanılmaz hale getirilir. Bu aşamada testise temiz kan götüren atardamar (arter),testisin lenf akımını sağlayan lenfatik damarlar ve testisten spermleri taşımakla görevli olan vaz deferens adı verilen kanal dikkatle korunur.
Ameliyatın mikroskopik yöntemle yapılması cerrahi başarı şansını arttırırken, gelişebilecek olası komplikasyon ihtimalini de azaltır. Ameliyat sırasında lenfatik damarlar, bağlanan yapısı bozuk toplardamarlardan dikkatlice ayrılmaz ise; ameliyat sonrası dönemde “Hidrosel” adı verilen testis dokusu etrafında lenfatik sıvı birikmesi ile kendini belli eden durum meydana gelebilir.
Varikosel ameliyatı sonrası dönemde bir günlük istirahat sonrası günlük faaliyetler yerine getirilebilir. Yaklaşık 2 hafta sonra aktif cinsel hayata ve yaklaşık 4 hafta sonra ağır iş hayatı ve egzersize dönüş mümkündür. Ameliyat sonrası dönemde 3 ayda bir olarak spermogram ile takip yapılır. Ameliyatın 6. ayında spermogram parametrelerinde düzelme olan hastaların 9. ve 12. aylarında iyileşmeye dair bulgular daha da belirgin hale gelmektedir ancak 6. ayda hala düzelme sağlanmayan olgularda takip eden dönemde ek bir düzelme beklenmemeli, ek tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir.