Prostat, pelvis (leğen kemiği) nin tabanında, mesanenin hemen altına yerleşmiş, etrafında önemli yapıların bulunduğu bir organdır. Prostat kapsülünün hemen yanından geçen sinirler sertleşmeyi sağlamaktadır. Aynı şekilde idrar tutabilmeyi sağlayan kas yapıları da hem mesane hem de prostat dokusuyla yakın komşuluk içindedir.
Robotik prostat kanseri ameliyatında kanserli dokunun çıkarılırken bu yapıların zarar görmemesi çok önemlidir. Burada asıl amaç prostatın geride kanserli doku bırakmayacak şekilde çıkarılması, cinsel fonksiyonların devamını sağlayan sinirlerin korunması ve prostat çıkarılırken idrar tutmayı sağlayan yapılara zarar verilmemesi olarak sıralanabilir.
Robotun 4 çalışma kolu bulunmaktadır. Bu kollardan birisinde karın içini görüntülemeye yarayan kamera, diğer 3 kolda ise, cerrahın ameliyat yapmasını sağlayan robotik cerrahi enstrümanlar bulunmaktadır. Hastanın göbek bölgesi seviyesine, boyutları 8 mm ile 12 mm arasında değişen kesiler yapılarak bu kolların karın içerisine yerleştirilmesi gerçekleştirilir. Sonrasında bu kesilerden robotik kamera ve robotik cerrahi enstrümanlar karın içine gönderilir. Ayrıca 12 mm boyutlu bir ek kesi de cerraha ameliyatı yapmasında yardım eden hasta başı asistanı için açılır.
Sonuç olarak, prostat kanserinin robotla ameliyatlarında hastanın karın bölgesinde boyutları 8-12 mm olan 5 adet kesi yapılmaktadır. Robotik prostat kanseri ameliyatından sonra kanserli prostat dokusu özel bir paketin için koyulmaktadır. Ameliyat sonunda bu kesilerden birisi hafifçe büyütülerek prostat buradan dışarıya çıkarılır.
Robotik prostat ameliyatlarında prostatın mesane ile birleştiği bölgenin (mesane boynu) korunması ameliyat sonrası idrar tutamama sorununu en aza indirir. Mesane boynu koruyucu teknik ilk olarak Prof. Dr. Lütfi TUNÇ tarafından tanımlanmıştır.
Bu teknik mesane ile prostat arasında bulunan damarsız yumuşak dokuyu görüp bu alandan mesane boynuna ulaşılmasıyla prostatın çıkarılması olarak tarif edilmiştir. Ancak bu şekilde hem mesane boynundaki idrar tutmaya yarayan yapıların korunup hem de kanserli doku kalmadan prostatın tamamının çıkarılmasının mümkün olabileceği görülmüştür.
Hastalığı prostata sınırlı, yani herhangi bir yayılım (metastaz) olmayan prostat kanseri hastaları robotik prostat kanseri ameliyatı ile tedavi edilebilirler. Hastanın genel durumu, ek hastalıkları da, robotik prostat kanseri ameliyatı kararı alırken göz önünde tutulması gereken faktörlerdir.
Prostat, pelvis (leğen kemiği) nin tabanında, mesanenin hemen altına yerleşmiş, etrafında önemli yapıların bulunduğu bir organdır. Prostat kapsülünün hemen yanından geçen sinirler sertleşmeyi(ereksiyon) sağlamaktadır. Robotik prostat kanseri ameliyatında kanserli dokunun çıkarılırken bu yapıların zarar görmemesi çok önemlidir. Burada asıl amaç prostatın geride kanserli doku bırakmayacak şekilde çıkarılması ve cinsel fonksiyonların devamını sağlayan sinirlerin korunmasıdır.
Robotik prostat kanseri ameliyatının fiyatı hastaya bağlı bazı faktörlere göre değişiklik göstermektedir. Tahmini ameliyat süresi ve hastanede kalış süresi ameliyatın fiyatını etkileyen faktörlerdendir. Bu sebeple hastalara fiyat verilmeden önce diğer faktörlerin gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Robotik (kapalı) prostat ameliyatı fiyatları, robotik cerrahi ve hasta için kullanılan robot kolları ücretlendirmesi dolar üzerinden tek bir firma tarafından yapılır. Ameliyatın ve hastane masrafının yanında, robotik cerrahi sistemide fiyata eklenir. Bu sebeple robotik cerrahi fiyatları, laparoskopik cerrahi sistemine göre daha yüksek olabilmektedir.
Klasik açık cerrahi yöntemde hastanın göbek altından yaklaşık 15 cm’lik bir kesi yapılır. Açık ameliyatın hem hasta hem de cerrahi ekip için birçok zorluğu bulunmaktadır. Operasyondan sonra geç iyileşme süresi, uzun süre hastanede kalış, yara enfeksiyonu riski ve büyük bir yara izi bu cerrahinin hasta adına zorlukları olarak sayılabilir. Cerrahi alanın darlığı sebebiyle el hareketlerinin yetersiz kalması ve iyi bir görüş alanının sağlanamaması sebebiyle ameliyat sürelerinin uzun olması ve komplikasyon oranlarının artması ise cerrahi ekip adına sayılabilecek zorluklardır.
Robotik cerrahide kullanılan ameliyat kollarının ince yapısı, hareket kabiliyeti, titreşim engelleyici çalışma prensibi ve robotik sistemin gelişmiş görüntü sistemleri sayesinde prostat ameliyatı sırasında prostata yakın komşuluktaki yapılar daha rahat korunabilir olmuştur. Böylece ameliyat sırasında komplikasyon ihtimali aza inmekte, kan kaybı azalmakta ve ameliyat süresi kısalmaktadır. Ameliyat sonrası ise ağrıda azalma, iyileşme süresinin kısalması, ilerleyen dönemde cinsel fonksiyonların kaybı ve sürekli idrar kaçırma gibi sosyal yaşantıyı büyük ölçüde etkileyen sağlık problemlerinin azalması gözlemlenmektedir.
Robotik prostat kanseri ameliyatının bütün diğer ameliyatlarda olduğu gibi anesteziye bağlı olarak bazı riskleri bulunmaktadır. Bu riskleri değerlendirmek ve en aza indirmek için ameliyat öncesi tüm hastalar anestezi hekimi tarafından değerlendirilmektedir. Bununla beraber olası yapışıklıklar ya da kanama sebebiyle ameliyat sırasında açık ameliyata dönülmesi gerekebilir. Bu çok nadir görülen bir komplikasyondur.
Üstün hareket ve görüntü kabiliyetine rağmen robotu kontrol eden bir cerrahtır. Bu sebeple robotik prostat kanseri ameliyatının başarılı sonuçlanması ancak tecrübeli bir cerrahi ekibin belirli bir teknikle bu ameliyatı yapmaları ile mümkün olabilir. Bu teknik farklılıklar ameliyatın hemen sonrasında ve uzun yıllar boyunca yaşanabilecek yan etkilerin sıklığını belirler.
Robotik prostat kanseri ameliyatının süresi hastaya bağlı birçok faktöre göre değişiklik gösterebilir. Hastanın kilosu, tümörün boyutu ve yerleşimi, lenf nodu diseksiyonu gerekliliği, daha önce geçirilmiş ameliyat öyküsü gibi faktörler ameliyat sürelerini değiştirmektedir. Ayrıca cerrahın tecrübesi de ameliyat süresini etkileyen en önemli faktörlerden biridir.